Kayıtlar

Abdullah Doğan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Lahit cesitleri lahit fiyatları

Resim
Lahit Çeşitleri Lahit;  Taş veya mermerin tabut gibi oyularak ölülerini muhafaza ettikleri mezar tipine denir. Çoğunlukla mermer taştan oyulan, sandık şeklinde yapılır, Pişmiş toprak lahitler ve granit lahitlerde vardır. Lahit’in kelime anlamı eski Yunancada sarkophagos yani et yiyici anlamına gelmektedir. Lahitler, ölü gömme geleneklerine paralel olarak gelişmiş bir mezar tipidir. Küçük mezar evler olarak da bilinmekte olup genelde 2-3 metre uzunluğundaki bütün ceset koruyucu kaplar lahit olarak adlandırılabilmektedir. Antik çağda içine ölünün yatırıldığı ahşap, pişmiş toprak, taş, kireç taşı ve Mermerden yapılmış özel sanduka olarak bilinen lahit; Antik Yunan ve Roma’da en yaygın gömüt malzemesi olarak kullanılmıştır. Lahitler, hem ekonomik nedenler hem de malzemenin temini nedeni ile antik dönemlerde en fazla karşılaşılan gömü biçimidir. Magnesia antik kenti nekropollerinde de lahitler oldukça yoğun şekilde karşımıza çıkmaktadır ve çıkması beklenmektedir. Aşağıda bu nedenle lahi...

Kayadaki merdiven işareti

Resim
Merdiven işareti , defineye giden yol olarak bilinmektedir. Merdiven süsü verilen çoğu yerde bu işaret kullanılmaktadır ve mezara giden yollarda genellikle insanların öldükten sonra göğe çıktıkları düşüncesi ile yapılmıştır.

Sayı ve sembol işaretleri

Resim
Sayı ve sembol işareti,  oldukça sık karşılaşılan işaretler arasında yer alır. İşaretleme üzerine yapılan bu semboller genellikle şifre içerikli olup eski zamana dayandığı için çözümü hayli zeka isteyen yöntem olarak bilinmektedir. Define işaretleri arasında daha birçok işaretler bulunmaktadır. Bunlar ise halka, balta, çiçek, zincir, el, terazi, nal, çarık, ayak, koltuk,ok,delikli taş, geometrik işaretler, kare oymalar ve yuvarlak oymalar oldukça rastlanan işaretler arasında yer almaktadır. Bunların hepsi yön ve yer belirtmek için katılmış olan işaretler olarak bilinmektedir.

Güneş işareti

Resim
Güneş işareti,  çok eskilere dayanan işaretler arasında yer alır. Çünkü güneşi tanrı olarak kabul eden toplulukların birçoğu bunu kendilerine bir sembol yani işaret olarak seçmiştirler.

Tarih eserler

Resim
Eski paralar

Antik dönemde kullanılan harc ceşitleri

Resim
Antik dönemde ustalar harç ve sıvaların dayanıklı olması için harcın içine kan, yumurta, albümin, peynir, reçine gibi organik veya pişmiş toprak gibi inorganik maddeler eklerlerdi. Bu maddelerden bazıları sertleşmeyi sağlamak, bazıları sertleşmeyi geciktirmek, bazıları ise sertleşmeden sonra dayanımı arttırmak için kullanılmıştır. Bazı yerlerde ise saman, bitki lifleri, hayvan kılları hatta insan saçı kireç ve alçı sıvalarda bağlayıcı olarak kullanılarak dayanıklılıkları arttırılmıştır. Dolgu maddeleri olarak ise kum, puzzolana, kırılmış taş, mermer ve tuğla parçacıkları kullanılmıştır. Harç ve sıvaların dayanımları dolgu maddelerinin ebatları ve kalitesiyle yakından ilgilidir. a. Horasan harcı Kullanılan malzemelerin direncini arttırmak için malzemenin içine yumurta akı, kan, peynir, reçine, pişmiş toprak gibi katkı maddeleri katarak meydana getirdikleri harçtır. Bazı uygulamalarda saman, bitkisel lifler, insan kılları vb. bağlayıcı maddelere karıştırılmış, dayanıklılığın artması ama...

DEFİNE MEZAR KAZI YÖNTEMLERİ

Resim
Her medeniyetin kendine özgü ölü gömme geleneği vardır, bu gelenekler bazı dönemlerde değişikliğe uğrasa’da defin işleminin temel yapısı neredeyse aynıdır, Definden önceki cenaze işlemi inançlara göre farklılıklar gösterir bu bizi çok fazla en-terese etmez bizim için mezarın yapısı ve ve içerisine saklanan Defineler. Bu konuda en basit mezar türü toprağa açılmış bir çukur şeklinde, bazen bu çukurun kenarları taşlarla örülerek bir sandık halinde olabilmektedir. yada kenar duvarlar örülü üzeri pişmiş tuğladan yapılmış kapak ile kapatılmış bir sürü örneği vardır. Eski medeniyetlerde ölüler bazen yerleşim alanı içine gömülürdü, Yerleşim alanı içine gömülen cesetler genelde odaların tabanında yer alırdı. bazende yerleşim alanı içine gelişi güzel yerlere gömerlerdi. Yerleşim alanları dışına yapılan ölü gömme, toplu mezarlık alanları oluşturulurdu. Mezar Kazıları Mezar kazılarında mezarın hangi medeniyete hangi din mensubuna ait olduğu bilinmelidir. burada tarihte çok önemlidir örnek g...

Tavuk civciv işareti anlamı

Resim
Definecilikte tavuk işareti: Bu işaret çok ender bulunan bir işarettir. Kendi içinde dört kategoriye ayrılır. Bunlar: 1- 3 civciv 1 tavuk 2- 5 civciv 1 tavuk 3- 7 civciv 1 tavuk ( tavuğun sırtında bir civciv var ve en arkadaki civcive bakıyor. ) 4- 9 civciv 1 tavuk ( tavuğun sırtında bir civciv vardır. ) Bu kategorilerin içinde 7 civciv 1 tavuk işaretinin anlamı mevcuttur. O da şudur; öncelikle tavuğun sırtındaki civcivi kırın içinde bir tane çok değerli ve büyük altın para çıkar, daha sonra en arkaya bakan civcivin baktığı yöne doğru gidiniz o tarafta kapalı bir mağara bulmanız gerek ne varsa o mağaranın içindedir.(bazı kaynaklara görede bir tane olan altın anne civcivin yani tavuğun gırtlağında-dır.) sizlere tavsiyem bir altın için işareti kırmayınız. Tavuk yalnız başına ya da yanında civcivleri ile birlikte en çok kullanılan define motiflerinden biridir. Gerek yalnız başına tek tavuk ve gerekse beraberindeki yavruları mutlak definenin işaretidir. Bizans ve Ermeni kültürleri ta...

Define en cok nerede olur

Antik çağ insanları paralarını yatırabilecekleri banka, borsa mevduat faizi gibi her hangi bir yatırım aracı olmamasından dolayı paralarını korumak için kendi belirledikleri, kimsenin bulamayacağı noktalara saklamışlar. Bizde bu konuda define nerede ve nasıl aranmalıdır anlatmaya çalışacağız. 1. Paragraf – İşlek Alanlar Gömen kişi defineyi gömmeden önce araziyi iyi etüt edip istediği zaman kolaylıkla alabileceği noktalara gömüyü yapar. Gömü yeri seçiminde Defineci arkadaşların hiç aklına gelmeyen fakat Gömen kişinin dikkat ettiği bir diğer konuda bölgenin en kalabalık yerine define gömme olayıdır. örnek olarak işlek bir yol kenarında define olabileceği kimsenin aklına gelmez. gömen kişi ise yolun kalabalık olmasından faydalanarak gömdüğü defineye çaktırmadan insanları bekçi yapar. Dikkat ederseniz günümüzde bile işlek yol üzerinde ellenmemiş mezarlık alanları mevcuttur. yolun kalabalık olması oranın defineciler tarafından talan edilmesine engel olur. eski insanların bu yöntemi uygul...

NEMRUT DAGI

Resim
Nemrut Dağ'ı Tümülüs'ü Fırat vadisinde önemli bir bölgenin üzerine kurulmuş olan Nemrut Dağı’ndaki kült merkezi (Hierothesion), Kommagene Krallığı’nın (mö 109-ms 72) en iyi zamanı olan hükümdar Kral i antiochos (MÖ 69–32) döneminde inşa edilmiştir. Beş tanrı heykeli ile bunların iki yanında aslan ve kartaldan oluşan birer çift koruyucu hayvan sırtını Tümülüse yaslamışlardır. Tümülüsün icinde orada ki anıtları yaptıran Kommagene hükümdarı i.antiochos'un mezarı oldugu yazıtlardan anlaşılmaktadır. Sismolojik tekniklerle yapılan çalışmalarda tümülüsün altında büyük bir mezar odası ve eşyaları olduğunu gösteriyor. Fakat tümülüste kazı yapılamıyor. Nedeni ise büyük çakıl taşı yığınında kazı yapıldığında tüm heykeller kaideleri ile birlikte yok olacak. Yani Tümülüse zarar vermeden içindekilere ulaşmak çok zor olduğundan halen daha açılamamıştır. Umarım bunun için bir yöntem bulunur ve bu eserlere ulaşabiliriz.

Babür

Resim
Babür hanedanlığı dönemine ait safir, yakut ve altından yapılmış yüzük.(2,9 cm.),18.yüzyıl, Hindistan British Müzesi,Londra

Arpaz kalesi

Resim
Arpaz Kalesi - NAZİLLİ - AYDIN Nazilli’ye bağlı Esenköy’de bulunan yapı grubu, bir Karya kenti olan Harpasa Kalesi’nin eteklerinde kurulmuştur. Bazı kaynaklarda buranın ismi Arpaz Kulesi olarak da geçmektedir. Akçay’a kadar uzanan ekili araziyi kapsamı içine alan büyük çiftlik işletmesinin sahibi, Arpaz Beyleri tarafından XIX.yüzyıl başlarında inşa ettirilmiştir. Ancak burada XVII. Ve XVIII.yüzyıllara ait, Osmanlı Dönemi kalıntıları ile de karşılaşılmıştır. Buna dayanılarak da kalenin daha erken bir dönemlerde yapılıp, sonradan yenilendiği de düşünülebilir. Burası bir bey konağı, güvenlik kulesi, ambar, ahırları ve müştemilatı ile bir şatoyu andırır. Kule, Arpazlı Hacı Hasan Bey’in, II.Mahmut zamanında Rodos’tan getirdiği ustalara yaptırmıştır.

İBER KÜLTÜRÜ

Resim
İBER KÜLTÜRÜ : İnsan uygarlığının İber yarımadasındaki tarihi günümüzden 35.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu dönem boyunca İber yarımadası Keltler, Kartacalılar, Fenikeliler, Yunanlar dahil birçok kavim tarafından istilaya uğramıştır. MÖ 2. yüzyılda İspanya Roma Cumhuriyeti'nin bir parçası haline geldi. 410 yılında İspanya bir Cermen ırkı olan Vizigotların eline geçti. Orta Çağ boyunca süren anlaşmazlıklara rağmen, İspanya Avrupa'daki en eski milli devletlerden biridir. İspanya'nın bugünkü sınırları onbeşinci yüzyılın sonlarında çizilmiş ve Aragonlu II. Fernando ile Kastiyalı I. Isabel'in evlenmesiyle tek bir taht altında birleştirilmişti..

DELPHİ TAPINAGI

Resim
Delphi tapınağı Yunanistan’da Korent körfezinin kuzey kıyısıyla Parnassus Dağı arasında kutsal bilinen küçük bir kasabadır. Milattan önceki çağlarda burası şiir ve müzik tanrısı Apollon’un tapınağı sayılırdı. Eski Yunanlıların inanışlarına göre, Delphi yeryüzünün tam ortasıydı. Burada Apollon kullarına cennetin nimetlerini sunardı. Apollon, aynı zamanda gelecekten haber veren bir tanrıydı. Onun için buraya akıl sormaya gelenler de çok olurdu. Yapılacak bazı işler için Tanrı Apollon’un fikrini almak isteyenler Delphi tapınağında aradıklarını bulacaklarına inanmışlardı. Dört yılda bir Delphi’de dini şenlikler de yapılırdı. Delphi’ye hediyeyle gelmek adet olmuştu. Zamanla, burada çok büyük bir servet birikti. Yunanlılar devlet işlerinde önemli bir karara varacakları zaman, Delphi Tapınağı’nda Apollon’a akıl sormadan harekete geçmezlerdi. Krallar da, halk da varlarını yoklarını Delphi’ye getiriyorlardı. Burada birçok heykeller de vardı. Roma İmparatoru Neron heykellerin 500 kadarını ka...

Derelerinin fiziki durumu

Resim
Derelerin fizik yapısı bulunduğunuz coğrafyanın bütün şifrelerini içinde saklayan yorumlanmaya muhtaç doğal oluşumlardır. Oysaki çoğu defineler dere, tepe, ağaç ilişkilendirme-siyle şifrelenmiştir. Biz şimdi sizlere dere yataklarında nasıl bir araştırma yapmanız gerektiğini anlatacağız. 1- Dere çatalları define saklantıları için en ideal alanlardır, 2 derenin birleştiği yada bir derenin ikiye ayrıldığı çatallar en verimli noktalardır. Dere kıvrımlarıyla beraber şelale, çavlan, çağlak, gürleyik ve şarlak gibi derelerdeki göze batan yerleri notlarınız arasına alın, bu özelliklere sahip dere eski yaşam alanı yakınlarındaysa mutlaka araştırın bunların birinden para almanız muhtemeldir. 2- Dere yamaçlarına ve dereye yakın tepelere gömülen defineler yağmur suyu ve heyelan sonucu kaymalara neden olmuş, buraya saklanan defineler suyun yardımıyla beraber dereye inmiştir. Hatta bazıları çiftçi ve çobanlar tarafından açıkta bulunduklarına şahit olduk. Kışın akar yazın kurur derelerde bu...

KERBEROS

Resim
Kerberos, Yunan mitolojisinde Yeraltı Ülkesinin Tanrısı Hades'in üç başlı köpeğidir. Efsaneye göre, mitolojik kahraman Herakles'e (Herkül) verilen son görev, bu köpeği yakalayıp getirmekti. Herakles, Atina yakınlarındaki Eleusis kentine giderek orada inisiye olduğu Eleusis misterleri sayesinde canlı biri olarak Ölüler Ülkesine nasıl girebileceğini öğrendikten sonra Ölüler Ülkesi'ne girerek Kerberos'u oradan çıkarmayı başardı.

AMAZONLAR

Resim
Amazonlar, Kökenleri konusunda da çok çeşitli iddialar vardır. Orta Asya kökenli oldukları, aslında iskit (iskit dilinde "oiorpata" yani "erkek öldüren" olarak tanımlanır.) kadınları oldukları söylenmiştir. Karadenizde yaşadıkları belirtilen cesur savaşçı kadınları, erkeklere yönelik düşmanca tutum içerisindedir. Her yıl üreme amacıyla komşu kabilenin erkekleriyle birlikte olurlardı. Bu kabile günümüzde Çanakkale Küçükkuyu ilçesinde yaşadığı düşünülen Gargarian'lardır. Çocuk yaparlar, kızları kendileri alır, erkek çocukları Gargarian'lara geri teslim ederlerdi. Bellerinde bulunan kemerleri bekaretlerinin ve özgürlüklerinin simgesidir. Sadece çocuk yapmak için çıkartırlar, ilişkiye girdikten sonra da bir daha çıkartmamak üzere tekrar takarlar. Sadece savaşta erkek öldüren savaşçıların çocuk yapma hakkı vardır. Herkes kafasına göre canı isteyince çocuk yapamazdı. Amazonlar yayları daha kolay çekebilmek amacıyla göğüslerinden birini keserdi. Ok ve yayın yanı s...

MAİA VE ZEUS

Resim
Maia ve Zeus İapetos oğlu Titan Atlas ile bir deniz perisi olan Pleione’nin 7 (nymph-peri) kızından biridir. Bu 7 kız kardeşten en büyüğü ve en güzeli olan Maia, Kyllenne Dağı’nda yaşadığı sırada Zeus’un onu görüp ona tutulmasıyla Zeus’la birlikte olur. Bu birliktelikten daha sonra Olympos Tanrıları arasında yerini alacak olan Zeus’un habercisi, Tanrıların en kurnazı ve en hızlısı olan Hermes’i doğurur. Görsel: Maia – Bartholomäus Spranger (1585)

ÇİN IMPARATORLUGU

Resim
Arkeolojinin Önemli Keşiflerinden Biri: Çin İmparatorunun Ölümsüz Ordusu; Toprak Askerler (Terrakotta Ordusu) 1974'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin Shaanxi eyaletine bağlı Xi'an yakınlarında bir birkaç kişi kuyu açmak için kazı yaparken topraktan yapılmış bir heykel bulurlar ve yetkililere haber verirler. Heykelin Qin hanedanlık dönemine ait bir asker heykeli olduğu anlaşılınca bölgede arkeolojik çalışmalar başlatılır. Kazılar ilerledikçe askerlerin sıradan toprak asker ve heykeller olmadığı anlaşılır. Zira yaklaşık 8 bin kişilik olduğu tahmin edilen dev yer altı ordusu, dönemin silahları, topraktan atları ve diğer araç ve gereçleriyle birlikte gömülmüşlerdir. Terrakotta (pişmiş toprak) askerlerin en büyük ve şaşırtıcı özelliklerinden biri ise her birinin yüzünün farklı olarak yapılması. İmparatorun ordusunda bulunan binlerce askerin heykeli, kıyafetlerinden ten rengine kadar, yüzleri bire bir taklit edilerek yapılmış. Halen küçük bir bölümü gün ortaya çıkarılan askerlerin ta...

PİETA

Resim
Pietà (Michelangelo) İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra, annesi Meryem'in kucağında uzandığı heykel. Rönesans heykeltıraşı Michelangelo Buonarroti'nin başyapıtlarından bir tanesidir. Vatikan'da Aziz Petrus Bazilikası'nda bulunur. Mermerden yapılmış olan bu heykelde, İsa, annesi Meryem'in şefkatli kollarında. Zannedersiniz İsa çarmıha gerilmemiş, saatlerce acı çekmemişcesine yüzünden tatlı bir huzur ve gülümseme ile birlikte uzanmış yatmaktadır. Meryem ise kendisinden daha iri olması gereken oğlunu sarıp sarmalayacak kadar büyüktür ve o an sadece onun dünyaya getirdiği bebektir. Meryem, hüzünlü bir ifadeyle boynunu eğmiş aşağı bakarken, çaresiz değil, vakur bir şekilde, oğlunun gitmesi gereken yere gönderiyordur. Heykele her baktığınızda o huzur bize sirayet edecek gibidir.